HAYATINI DEĞİŞTİR!!!

Mutluluk bir beceriymiş meğerse, bir tavır, bir çaba, bir kararlılık… Neye sahip olduğumuzla hiiiç ama hiç ilgisi de yokmuş. Kendi sorumluluğumuzu aldığımız zaman illüzyonlara da ihtiyacımız kalmayacak ÖZGÜRLÜK; “Bir ucu cehenneme, diğeri cennete uzanır. Aynı merdivendir; seçim senindir; yönü sen belirleyeceksin.” demiş Osho. Bence de; Hayatta geldiğimiz nokta seçimlerimizin sonucu. ‘Ne yaşıyorsanız, ne hissediyorsanız ben de yaşadım. Başarısızlıkları, çaresizliği, vazgeçişleri, umutsuzluğu ve taktığımız maskeleri, çok iyi biliyorum.’ Ama şimdi sanki 30 undayım öyle hissediyorum. İdeal kilo özgürlüğümdür diyorum ya boşuna söylemiyorum bunu. Enerjim arttı, coşkum arttı, neşem arttı, engellerim kalktı. Mesele kaç yaşında olduğun değilmiş, mesele kendine nasıl davrandığın ile ilgiliymiş. 47 yaşımda 47 kilo verdim ya, 30 lu yaşlarımdan çok daha sağlıklıyım. Omuzlarımdan 2,5 damacana suyu aldılar, kölelik bitti… Her şey sadece ve sadece bizim ellerimizde. Deneyin, yeniden deneyin, bir daha deneyin, daha iyisini deneyin, kendinizi aşmayı deneyin. İşte tam bu noktada YAŞAM size muhteşem kapılarını açacak. Biliyor musun üzülmek, ah vah demek, başaranlara bakıp hayal kurmak hiç bir işe yaramıyor. Sadece kendimizi oyalıyoruz. Başlamaya cesaret edemeyince bir sürü şeyin arkasına saklanıyoruz. Zamanım yok, çocuğum var, param yok. Oysa ki çocuk varsa daha çok hareket etme şansına sahipsin, paran yoksa yollar bizim, evde yapılabilecek bir sürü Harika video var. Gerçek…

Read More...

BAŞARMAK İÇİN!

Zihinsel antrenman:1873 yılında Dr. W.B.Carpenter; Carpenter etki kanunu denilen teoriyi şu sözlerle ortaya koymuş: “Herhangi bir algı, o algıyı oluşturan organizmada, o algının gerektirdiği faaliyeti yapmak için bir istem oluşturur. Bu istemle yapılan faaliyet, o algı olmadan yapılan aynı tip faaliyetten, daha olumlu netice meydana getirir.” Peki bizim algımız hangi yönde?

Read More...

DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞME

Olumsuz duygu sonucu oluşan semptomlar kilo, bağımlılıklar, korkular vs bizim yaşam kalitemizi düşüren etkenlerdir. Çünkü insanın yaşam kalitesi doğrudan duygusal sağlığı ile ilişkilidir. Gerçek duygusal özgürlük ise acı dolu yılların sonudur. Aynen bir hapishaneden çıkmak gibi. Bağımsızlık Bildirgesidir. Bağımsızlıktan kastım olumsuz duygulardan özgürlüktür. Bu buzdolabını talan etmemize, önümüze gelen hapları çare diye yutmamıza, alkole, sigaraya, ıvır zıvıra sarmamıza neden olan tüm endişelerden özgürleşmeyi kastediyorum. Gelişmemizi ve sizi kapasitemizi gerçekleştirmekten alıkoyan gizli engelleri aşmamızı sağlayan şey, özgürlüktür. Duygusal sağlık özgüvenin altındaki sağlam bir temel gibidir ve özgüven de yaşamın her adımında başarının sıçrama tahtasıdır. Bu yeni bir düşünce değildir. Neredeyse herkes bunu kabul eder ve bununla ilgili kitaplar okur, seminerlere katılır, psikologlar, terapistler…. Ya çözüm? Mühendislik eğitimi almış biri olarak çözüm yollarını ararken mantıklı olmasını, pratik olmasını ve gerçek dünyada işe yaramasını referans aldım ve alıyorum. İnsanlar fazla kilolarından ve tabii öncelikle de buna neden olan bağımlılıklardan, depresyondan, travmatik anılardan vs. kurtulmak için yıllar süren uygulamalar yaşamakta ama ya biraz ilerleme sağlamakta ya da hiç ilerleme olmamaktadır. Böylece çözüme başkasının sahip olduğu umuduyla durmadan diyetisyen-doktor-psikolog-spor salonu-spor hocası değiştirmekte ama genellikle de hiç bir şey değişmemektedir. Bir ömür boyu sürüp işe yaramayan yöntemlerde sizce de yanlış bir şeyler yok mu? Çoğu kilolu insan kalıcı…

Read More...