MİNİMALİZM…

Özünde, minimalizm, en değer verdiğimiz şeylerden bizi uzaklaştıran her şeyin kaldırılmasıdır.  Modern kültür, iyi bir yaşamın, ‘biriktirdiğimiz şeylerle’ ve ‘mümkün olduğu kadar çok şeye sahip olmakla’ olacağı yalanını anlatır durur. Daha fazlasının daha iyi olduğuna ve bir mağazadan alış veriş yaparak mutluluğunu satın alabileceğin fikrine inandırmak sistemin sürekliliği için gereklidir ama konuya bizim mutluluğumuz için baktığımızda yanılıyorlar.   Hayatımız alelacele sürekli koşuşturmakla geçiiip gidiyor. Yapmak istediğimiz şeyler için hep gelecekte bir günü seçiyoruz ama yarın hep yarın olarak kalıyor. Çok stresliyiz, kaygılıyız, hastayız. Fazla yemekten hastayız, fazla yemek için daha çok almak için fazla çalışmaktan hastayız. Kredi kartlarını ödemek için uzun, tutkulu saatler çalışıyoruz, ancak borçları daha da arttırıyoruz. Bir etkinlikten diğerine koştururken etkinliğin özünü kaçırıyoruz. Minimalizm hayatı yavaşlatır ama istediğimiz hayatı yaşayabilmemiz için yavaşlatır ve bu modern histeriden kurtulup, daha mutlu yaşayabilmemiz için bizi özgürleştirir. Bu kısır döngüden ayrılma özgürlüğü buluruz. Sadece esasları korumaya çalışıp anlamsızlığı ortadan kaldırmaya ve anlamlı olanı sürdürmeye devam ediyoruz. Ve bunu yaparken, hayata değer katan, anlam katan çabalara değer veriyoruz. Minimalizm, sahip olma hırsından (tutkusundan) kurtulma özgürlüğünü getirir. Tüketimciliğin koşu bandından ayrılıyor ve başka yerlerde mutluluk arayışına girmeye cesaret ediyoruz. İlişkilere, deneyimlere ve ruhsal bakımlara değer verip bunu yaparken de hayatı buluyoruz. Bana gelirsek; şimdiye kadar eski kıyafetlerimin% 50’sini, kitaplarımın…

Read More...

RUH-ZİHİN-İDEAL BEDEN

Kimde muhteva (içerik), şekilden ağır basıyorsa o yontulmamıştır, kimde şekil muhtevadan ağır basıyorsa o yüzeysel bir insandır, kimde muhteva ve şekil aynı ağırlıktaysa o seçkin bir insandır” der Konfüçyus. Doğru bir hayat duruşu; beden, ruh ve zihin olarak sağlıklı ve dengede kalabilmekten ibarettir. Bir hedefin bir amacın varsa ve karar verdiysen yeni bir sen olmaya, yapman gerek tek şey harekete geçmek. Olana kadar. Nasıl ki bir çiviyi çakmak için uygun bir çekiçle defalarca vurmak gerek, bir kez vurduğunuzda duvarda durabilir ama bir şey astığınızda yere düşmesi kaçınılmazdır. İki kere vurduğunuzda biraz daha güçlüdür ama ağır bir şeyi hala taşıyamaz. Bununla beraber beton çivisini ahşap çivilere uygun küçük bir çekiçle çakamazsınız. Sağlam olabilmesi için uygun olan çekiçle kezlerce vurarak çakmak gerekir. Bizimde hedefe ulaşıp orada kalabilmemiz için yapmamız gerekenleri tekrar tekrar yapmamız gerekir. Burada ki en önemli ayrıntı doğru çekiç yani doğru adreste olmaktır. Aklımızı ipotek etmeden, uygun olan doğru seçimler ve gerekli zaman ve çabayı harcamak. İşte başarının sırrı. Bizim zayıflama yöntemimiz kişiye özel, Çünkü; Kilo Problemi Yaşayanlar için Beden-Zihin-Ruh dengesinin sağlanması şart! Sen özelsin!!! Biz de bunun farkında olarak; sağlıklı yaşama ve fit bir bedene kavuşmak isteyenler için beden, zihin ve ruh dengesinin kurulması çalışmaları ile kalıcı zayıflamanız için…

Read More...

ZAYIFLAMA ve MUCİZE

  Hepimizin kim olduğumuz ve hayatımızda neleri yapabileceğimiz konusunda bir düşüncesi vardır.  Mucize işte bu algıyı değiştirdiğimiz anda gerçekleşir. Birçok mucize aslında yaratıcı gücümüzün sonuçlarıdır. Bir mucize istediğimizde ve onu yaratabileceğimizi kabul ettiğimizde olan şey mucizedir. Daha sonra gerçekleşen şey sadece ayrıntıdır. Çoğu zaman mucizeler yaratamayız çünkü mucizelerin bizim başımıza gelebileceğine inanmayız. Bir mucize yaratabilmek için ilk adım yeni düşünce biçimini geliştirmektir. Duygu ve düşüncelerimiz fizik realiteyi etkiler. Yolu bilmek ile yolu yürümek arasında o kadar çok fark vardır ki, yani kısacası istemek yetmez seçmek gerek. Tüm bunların bizi ilgilendiren başka bir boyutu da söz konusu, başka birinin çabaları bizim hayatımızda mucize yaratabilir mi? Bunun yanıtı için ‘duygular ve suya etkisi’ yazısına bir göz atalım mı?     DUYULAR VE SUYA ETKİSİ: http://www.youtube.com/watch?v=mCHWoshp_uA&feature=related Dr.Emoto’nun su araştırması düşünce ve duyguların fizik realiteyi etkilediği gerçeğini ortaya koyar. Aynı yerden alınan su örneklerine yazılı ve sözlü kelimelerle veya müzikle değişik niyetler, düşünceler yönlendirildiği, odaklanıldığı zaman ‘’su kendi ifadesini değiştimektedir’’. Temel olarak Dr.Emoto suyun ifadelerini yakalamayı başarmıştır. Geliştirdiği teknikte çok soğuk bir odanın içinde son derece güçlü bir mikroskop ve çok yüksek hızlı bir fotoğraf çekim şekli uygulamıştır. Bu teknikle henüz oluşmuş donmuş su kristallerini fotoğraflamıştır. Ancak, değişik bölgelerden alınmış su örneklerinin hepsi kristalize…

Read More...

ŞİŞMAN ve ZEKİ

  VOLUME 1…. Başımıza bir sürü şey gelmiş, birçok olumsuzluk yaşamış olabiliriz. Belki çocukluğumuzda problem vardır ya da hayallerimize uymayan bir gençlik geçirmişizdir belki de zoraki giden bir evlilik, belki varoluş amacımızı bulamamışızdır ya da başka başka onlarca sorun… Bunların sonucunda gelen stres ve içimizde büyüyen ve her daim doldurulmayı bekleyen o koca boşluk…. İşte henüz şişmanlığa sadece adayızdır ama akıl tam da bu noktada devreye girer. Gerçek zor ve değişmez göründüğünde, akıl yönünü o boşluğu doldurmaya çeviriverir. Bizde aklımızın yönlendirmesiyle boşluğu doldurmak için başlarız yemeğe, yedikçe de daha çok büyür o boşluk ve biz de daha çok yeriz. Boşlukla birlikte bedenlerimizde büyürken kimselerle paylaşamadığımız sorunlarımızın üstüne kahkahalar atarak mutlu şişmanlara dönüşüveririz. Artık şişmanızdır ve bu toplumda diğer tüm engelliler gibi bizlerinde varolma sorunu başlamış olur. Diğer yandan aklımız, şişman olmanın hayattan korunmayı kolaylaştırdığını da öğrenmiştir. Artık onu zor bir görev beklemektedir hem şişman olup o kabukta güvende hissedecektir hem de o şişmanlığıyla çeşitli maskeler edinip mutluluk oyunu oynayacaktır. Bunu başarabilmekte hatırı sayılır bir ZEKA gerektirmektedir. Alay konusu olduğumuzda öfkeleniriz, çok öfkeleniriz ama o öfkeyi bastırmak zorunda hissederiz çünkü kendi şişmanlığımız hakkında söylenenleri tekrar edebilecek cesareti bulamayız kendimizde. Sağlıkla ilgili konularda yorum bile yapmamıza izin verilmez, ne de olsa çok…

Read More...