Bir gün hayatının hiç de hayal ettiği bir noktada olmadığını fark etti. Tüm yaşadığı zorluklara bir de otizm engelli bir çocuk eklenmişti. Ümitsizlik, başarısızlık duyguları, sürekli artan kilolarına ilaveten sağlığı da bozulmaya başlamıştı. Çare arayışları süresince çalmadığı kapı kalmamıştı. Ama olmuyordu. Sürekli al ver döngüsü içinde, bozulmaya başlayan sağlığı ve her gün düşen enerjisi ile baş başaydı. Üç üniversite eğitiminin yanı sıra çeşitli sertifika programlarına katıldı. Binlerce kitap okudu, Avrupa, Hindistan, Pakistan, ABD bir çok ülkede değişik deneyimler yaşadı ama hep bir yerlerde eksik bir şeyler vardı. Tam bütün sorumluluğu kadere yükleyip akıp giden hayatı izleyici olmayı kabullenip kabuğuna çekilmişken, küçük kızının bir cümlesiyle derinden sarsıldı. O annesini istiyordu, gurur duyacağı bir anne. İşte o an gerçek keşif yolculuğu başladı…
Bir süre yola bir rehberle devam etti. Bu yolculukta çok şey öğrendi.
Öncelikle ideal kilosuna geldi ama ideal kiloya gelmek kalıcılık için yeterli olmuyordu ve ideal kiloya gelmek kilolu olmaya neden olan sorunları da çözmüyordu. Bundan sonra kendini uzun bir süre farkındalık yolunda gelişmeye ve değişmeye adadı. Sonraki iki sene gerek kampta gerekse bireysel çalışarak öğrendiklerini pekiştirdi.
İdeal kilosunu, bu kiloda kalıcı olabilmenin yolunu, sağlığını, özgürlüğünü ve ekonomik bağımsızlığını yeniden kazandı. Tekrar eline aldığı potansiyelinin kontrolüyle hayata yeniden BEN DE VARIM dedi. Bu yeni hayat çok heyecan verici ve bir o kadar da keyifliydi, 47 kilo verdi ve ilk kez maraton koştu.
Kilolu olma psikolojisinin her anını yaşayıp ve bunun altında yatan gerçekliği de bizzat fark edip çözümü gördüğü için dünyanın en şanslı insanlarından olduğunun bilinciyle; kişisel tecrübeleri ve bu süreçte sahip olduğu donanım ve profesyonel çalışmalarıyla; ŞİMDİ, bu farkındalığı paylaşmanın, yol göstermenin, ihtiyacı olana o eli uzatabilmenin sorumluluğu ve var olma nedeni olduğu inancıyla YOLA KOYULDU…